12 Aralık 2015 Cumartesi

Ölmek İçin On Üç Sebep - Jay Asher | YORUM

 
| tanıtım |
 
Hannah Baker ölmeden önce birkaç kaset doldurmuştu. İntiharının nedeni olarak gördüğü kişilerin adları bu kasetlerde gizliydi. ClayJensen, Hannah'nın doldurduğu kasetlerle ilgili hiçbir şeye karışmak istemiyordu. Hannah ölmüştü. Sırları da onunla birlikte gömülmeliydi. Ancak Hannah'nın sesi, Clay'e kasetlerde onun da adının geçtiğini söyledi. Clay gece boyunca kasetleri dinledi. ... Öğrendiği şey, hayatını sonsuza dek değiştirecekti. ClayJensen'ın ilk aşkının son sözleri.
 
---
 
Herkese merhaba! Uzun zamandır yorum giremiyorum ki zaten kitap da okuyamıyorum. Vaktim olmadığından değil aslında ama canımın bir şeyler yapası yok hiç. Neyse böyle sıkıcı konulardan bahsetmek istemiyorum. Umarım en kısa zamanda eskisi gibi kitap okumaya geri dönebilirim.
 
| yorum |
 
Bu kitap hakkından ne kadar yorum yapabilirim bilmiyorum. Duygularımı doğru ifade edebilecek miyim, onu hiç bilmiyorum. Yine de bir şeyler yazmak istiyorum. Yazıp onu bu satırlara bırakarak zihnimden atmak istiyorum.
 
Öncelikle bu kitabı daha önce okumadığım için kendime biraz kızıyorum. 2007 yılında çıkmış bir kitap, dilimize ise 2014’te çevrilmiş. 2015’in son aylarında olduğumuzu düşünürsek 2 yıl geç kalmışım bu kitaba.
 
Arka kapak yazısı gayet açık, kitaptan ne beklemeniz gerektiğini biliyorsunuz. Ama yine de okurken boşluğa düşmediğimi söylersem yalan söylemiş olurum.
 
Hannah, intihar etmeden önce buna sebep olan 13 kişi hakkında kasetler doldurmuş ve biz kitabı okurken artık Hannah sadece kasetlerde yaşıyor.
Clay, biz kitabı okurken kasetleri dinleyen karakterimiz.
 
Birinin yaşamaktan vazgeçmesine sebep olmak… Bana kalırsa oldukça ürkütücü bir durum. Belki sen o an ne olduğunu bilmiyorsun, ne söylediğine dikkat etmiyorsun ama karşındaki insan içinde hayat mücadelesi veriyor. Her gün bir umut ışığı arıyor ve en sonunda vazgeçiyor. Peki, vazgeçiş o kadar kolay mı?
İtiraf edelim çoğumuz bazen böyle bir boşluğa düşüyoruz. Ben düşüyorum en azından. Kitap okuyup yeni kitaplar almaktan bile vazgeçtiğim zamanlar genelde kendimi boşlukta hissettiğim zamanlar oluyor. Sonra geçiyor, gidiyor. Yine geliyor, yine gidiyor…
 
Oldukça etkileyici bir kitap. Kaldıramayacağını düşünen varsa asla okumaya cesaret etmesin. Ben genelde yazılan mektuplar ya da bırakılan notları içeren kitapları okumaktan hoşlanabiliyorum. Her zaman bana kattıkları şeylerin olumlu olduğunu düşünürüm ve Ölmek İçin On Üç Sebep’te de durum farklı olmadı.
Yazarın ilk kitabıymış, ortaya güzel ve düşündürücü bir roman çıkarmış. Okuyan çoğu kişi etkilenmiştir bence.
 
 
 
Son olarak bir şeyler yazıp bu yorumu bitirmek istiyorum.
Söylediğimiz kısacık bir cümlenin ya da söyleyemediğimiz bir “Merhaba”nın etkilerini düşünmeli, gülümsemek isteyip de bunu bile yapmaktan çekindiğimiz zamanların değerini daha iyi bilmemiz gerek. Hayat bir şeylerden vazgeçmek için fazla değerli. Geri dönüşü olmayan bir yola girmeden önce daha dikkatli olmalıyız. Hem kendimize, hem de çevremize…
 
“Olup bitenleri ara sıra unutabilseydim, hepimiz biraz daha mutlu olurduk.”
 
Eğer dinlemek isterseniz diye buraya bir şarkı bırakıyorum. Ben kitabı okurken sürekli bu şarkıyı dinledim. Dinlendirici bir şarkı ve okurken uygun olduğunu düşünmüştüm ve sonra altyazılı halini izleyince biraz da olsa kitapla ilişkili olduğunu düşünüyorum. Bir dinleyin, bence bir şey kaybetmezsiniz.
 
 
Kendinize çok çok iyi bakmanız dileğiyle. Umarım kısa zaman içinde yeni yorumlarla görüşebiliriz. ^^
4/5

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder